Süleymancıların İçyüzü

Cep Kitapları

Süleymancıların İçyüzü

Zanaatkâr Olmak ve Geçimini Helâl Yoldan Temin Etmek Ancak İftihar Vesilesidir


Bu sahtekâr iftiracılar Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri’ni küçümsemek için mesleğini dillerine dolarlar. “Ayakkabıcı” diyerek küçük görmek isterler. Kadir Mısıroğlu daha da ileri gidiyor “Ayakkabıcı eskicisi” diye hakaret etmeye kalkıyor.

Bu Zât-ı âli genç yaşta, insanların çarık giydiği 1940’ların yokluk dönemlerinde, birçok çevre ilden müşterileri olan, ayakkabı imalatı yapan bir esnaftı. Dilemiş olsaydı ticaretini büyütebilirdi, ancak kendisini manevî irşada hasretti. Bütün varlığını Allah yolunda harcadı.

Bu zât bu münafıkların yaptığı gibi dünyayı tercih etmedi. Yalan ile, hile ile, dilencilik ile saltanat kurmaya çalışmadı. Kadir Mısıroğlu gibi şirket kuruyoruz, ortak oluyoruz diye müslümanlardan para toplayıp üzerine yatmadı. Müslümanların parasıyla şahsi servetini büyütmedi. Bilakis kendi servetini İslâm yolunda harcadı. Maksadı dünya olsaydı bunca bölücüyü ve avanesini karşısına alır mıydı?

Başkaları adına kalem sallayan tetikçiler nedense hep bu gibi yakıştırmalar yapıyorlar.

Buna benzer bir hadise 2004 yılında yaşandı.

Hakikat Aylık İslâm Dergisi’nin 2004 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım sayılarında gerek misyonerlik, gerekse dış devletlerin bu maske altında yürüttükleri faaliyetler hakkında neşriyat yapılmıştı. Ayrıca “Hıristiyanları Hidayet ve Gerçek Kurtuluşa Davet” için çok sayıda broşür basılmış, bu broşür İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, İtalyanca gibi birçok yabancı dillere de çevrilerek Hıristiyanlara İslâm’ın tevhid esaslarını duyurmak için bütün dünyaya dağıtılmıştı. Broşür küçük ve fakat içindeki hakikatler çok büyük olduğu için Vatikan bile rahatsız oldu. Bunun üzerine tetikçiliğini Savaş Ay’ın yaptığı bir kumpasla Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri’ni “İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli” isimli eserindeki beyanları üzerinden vurmaya çalıştılar. Röportaj vermediği halde röportaj vermiş gibi gösterip 30 Kasım 2004 tarihinde Sabah gazetesinde “Korkunç Fetva” diye manşetten verilen yaygara ile gazete ve televizyonlarda bir karalama kampanyası düzenlediler. Ancak elimizdeki kayıtlar bunların tertibini ispat ettiği için hepsi tekzip yayınlamak zorunda kaldılar. Savaş Ay da kendi köşesinde “Korkunç fetvacı Şıh Ömer ayakkabı tamircisiymiş...” diye hakaret ederek, küçük düşürmeye çalışmıştı. Bu yazısı sebebiyle mahkeme kararıyla yayınlamak zorunda kaldığı tekzip metninde mesleği ile ilgili yakıştırmaya Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri şöyle cevap vermişlerdi:

“Başlıkta kullandığınız “Ayakkabı tamircisiymiş.” ifadeleri de hakaret ve aşağılama maksatlıdır. Biz 16 yaşımızda esnaflığa başladık. 1940’lı yılların şartlarında ayakkabı imal eden, Türkiye’nin birçok şehrinden müşterileri olan bir ticaret erbabı idik. Maddi imkânlarımız yerinde olmasına, birçok ziyaretçimiz bulunmasına rağmen yüksünmeden önümüzde önlüğümüz ile şahsımıza ait dükkanda ayakkabı imalatı ve tamirciliği yapmaya devam ettik. Geçimimi daima alın terimle, ticaretimle kazandığım paralarla temin etmişimdir. O kadar eserimiz vardır hiçbirisinden bir kuruş menfaatim olmamıştır. Kaldı ki esnaf veya zanaatkâr olmak ilim tahsili ve neşri için engel midir ki, böyle küçümseyici bir başlık kullanılmıştır. Sizin bu tavrınız geçimini ayakkabı tamirciliği ile sağlayan binlerce insanımıza da saygısızlıktır. Bizi itham etmek isterken kendi değerinizi ortaya dökmüş oldunuz.” (Bkz. Sabah Gazetesi, 21 Şubat 2005)

Binaenaleyh Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve bütün peygamberân-ı izam hazerâtı çobanlık yaptılar.

Hadis-i şerif’te: “Allah hiçbir peygamber göndermedi ki koyun çobanlığı yapmamış olsun.” buyuruluyor. (Buhârî. İcâre 2)

Onları da hâşâ “Çobanmış” diye küçümseyecek misiniz?

Bu gibi tetikçiler hakikati çürütemeyince sözün sahibini küçümsemek, küçük düşürmek isterler ki, sözlerine itibar edilmesin. Bu gibi yakıştırmalar kötü niyetlerinden ötürüdür.


 

Önceki Sonraki

İçindekiler