Modern münafıklar, din-i mübini kendi arzularına göre yayıyorlar. Gayeleri din-i İslâm’ı aslından çıkarmak, hurafelerle doldurmak. Kendi arzu ve çıkarlarına bakmak, nefislerini ilâh edinerek Allah-u Teâlâ’nın hükümleri yerine kendi arzularını hükmü ilâhi yerine koymak istiyorlar.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde:
“Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)” (Furkan: 43)
“Onlar Allah’ın kelâmını değiştirmek isterler.” buyuruyor. (Fetih: 15)
Nitekim Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:
“Ümmetimden yalancılar, deccaller vücuda gelir.” (Münâvî)
Diğer bir Âyet-i kerime’sinde ise şöyle buyuruyor:
“Nefsinin hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah’ın da dalâleti hak ettiğini bilerek saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözüne perde çektiği kimseyi gördün mü?” (Casiye: 23)
Görülüyor ki sapanlar ve nefsine tapanların Allah-u Teâlâ gerçekten kalplerini mühürlemiştir ve onlar böylece gizli şirke sapmışlardır.