Refah Dini'ne Mensup Mahmut Efendi'nin Mollalarına Cevaptır

Cep Kitapları

Refah Dini'ne Mensup Mahmut Efendi'nin Mollalarına Cevaptır

RefahçılarınDurumu

Bu Allah-u Teâlâ’nın
Hükümleridir

Bu Erbakan'ın
Hükmüdür

1. Allah-u Teâlâ kendi dinini ilan etti.

Âyet-i kerime’sinde:

“Allah katında din İslâm’dır.”  buyuruyor. (Âl-i İmran: 19)

1. Erbakan da kendi dinini ilan etti. “Refahtan başka İslâm yoktur.” dedi.

2. Allah-u Teâlâ İslâm’dan başka din olmadığını beyan etti ve “Kim İslâm’dan başka bir din ararsa onunki katiyyen kabul edilmeyecektir.” buyurdu. (Âl-i İmran: 85)

2. Erbakan da kendi dinine girmeyenler hakkında: “Refah partisinden olmayanlar patates dinindendir.” diyerek kendi dinini ilân etti ve kendi dininden olmayanları reddetti.

3. Allah-u Teâlâ veli kulları hakkında Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmuştur:

“İyi bilin ki Allah’ın veli kulları için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklar.” (Yunus: 62)

Hadis-i Kudsi’sinde ise:

“Her kim benim veli kullarıma düşmanlık ederse ben ona harp ilan ederim.” buyurmaktadır. (Buhari)

3. Erbakan ise Allah’ın veli kulları için:

“Burada bir veli varmış! Refah’a hizmet mi etti de veli oldu?” demiştir. Bu Âyet-i kerime’leri inkâr edip kendini Allah yerine koymuştur.

4. Allah-u Teâlâ Hacc’ı İslâm’ın beş şartından biri kılmış ve Âyet-i kerime’sinde:

“Hacca gidip gelmeye gücü yeten herkesin Kabe’yi ziyaret etmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse şüphesiz ki Allah âlemlerden müstağnidir.”  buyurmuştur. (Âl-i İmran: 97)

4. Erbakan ise: “Refahçı olmayanın Haccı kabul olmaz.” dedi ve Allah’ın dinini ve emrini inkâr edip Allahlık dâvâsı güttü.

5. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde nikahı ve nikah esnasında verilmesi gereken mehiri emir veriyor.

“Nikahınıza aldığınız kadınların mehirlerini bir hak olarak seve seve verin. Bununla beraber eğer mehirlerinin bir kısmını kendiliklerinden gönül hoşnutluğu ile size bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin.” (Nisâ: 4)

5. Erbakan ise: “Refahçı olmayanın nikahı sahih olmaz.” diyerek hem Allah’ın dinini, hem nikahını, hem mehirini inkar etmiştir.

6. Allah-u Teâlâ ancak müminlerin kardeş olduğunu din-i İslâm’ında beyan ediyor:

“Mü’minler kardeştirler.” (Hucurat: 10)

Diğer bir Âyet-i kerime’de ise şöyle buyuruluyor:

“Sizin yegane dostunuz Allah’tır. O’nun peygamberidir. Allah’ın emirlerine boyun eğerek namaz kılan, zekat veren mü’minlerdir.” (Maide: 55)

6. Erbakan yaptığı açıklamalarla; küfrünü ilan edip Hazret-i Allah’a secde etmeyenleri, Resulullah Aleyhisselâm’a iman etmeyenleri, Hazret-i Kur’an’ı inkâr edenleri, İslâm’ı yaşamayıp, abdest gusülle ilgisi olmayanları “Kardeş olarak kucaklıyoruz.”  dedi.

7. Allah-u Teâlâ kâfirleri dost edinmemelerini müminlere kesin olarak emir vermekte ve:

“Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. Allah’ın aleyhinize bir ferman mı vermesini istersiniz.” buyurmaktadır, (Nisa: 144)

7. Erbakan yaptığı konuşmasında:“Yahudi ve hıristiyanlarla müslümanların eşit olduğunu” söyleyerek ahkam-ı ilâhiyi hiçe saymıştır.

8. Allah-u Teâlâ seçip beğendiği din olan İslâm dininde zekatın verileceği yerleri belirtmiş ve bunları sekiz sınıfa ayırmıştır.

Tevbe sûre-i şerif’inin 60. Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmaktadır:

“Zekatlar, Allah’tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlara, kölelik altında bulunanlara, borçlulara, Allah yoluna ve yolcuya mahsustur.”

8. Erbakan ise kendi dinine ve zannına göre beyanat vermiş: “Zekatı bize vermezseniz zekatınız kabul olmaz.” demiştir. Bu onun dinine göredir.

9. Allah-u Teâlâ kendi dinini, partisini ilan etmiş ve mü’minlere buyurmuştur:

“İşte onlar Allah’ın hizbi (partisi)’dir. İyi bilin ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allah’ın hizbi (partisi)’dir.”  (Mücadele: 22)

9. Erbakan ise ayrı bir parti kurarak bölücülük yapıyor. Allah’ın hizbine karşı partisini ilan ediyor.

10. Allah-u Teâlâ setir hakkında Âyet-i kerime’sinde şöyle ferman buyuruyor:

“Resulüm! Mü’min kadınlara söyle gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını namuslarını korusunlar. Ziynet yerlerini açıp göstermesinler. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz ve eller) müstesnadır. Başörtülerini (göğüs ve boyunları görünmeyecek şekilde) yakalarının üstüne koyup örtsünler.”  (Nur: 31)

10. Erbakan ise setir hakkındaki Âyet-i kerime’leri inkar edip setrin kalkması için imza vermedi mi? Bununla kalmayıp Kur’an kurslarının kapanması için imza vermedi mi? İmam- Hatip okullarının kapanması için imza vermedi mi?

Bugün İslâm’a karşı uygulanan bu zulme o sebep olup vesile olmadı mı?

 

Önceki