Küfrü Hoş Gören Narcılar'ın İçyüzü

Cep Kitapları

Küfrü Hoş Gören Narcılar'ın İçyüzü

Ağır Bir Misak


Kur’an-ı Azîmüşan’da beyan buyurulduğuna göre, her peygamber kendisinden önceki peygamberi tasdik etmekle mükellef olduğu gibi; en son gelecek olan Hâtem-ül enbiyâ Muhammed Aleyhisselâm’ı da haber vermek ve tasdik etmekle mükellef tutulmuşlardı.

Allah-u Teâlâ gönderdiği bütün peygamberlerine Muhammed Aleyhisselâm’dan bahsetmiş ve onun sıfatlarını anlatmıştır. Eğer onun zaman-ı saâdetine erişirlerse, mutlaka ona iman edip dinine yardım edeceklerine dair kesin söz aldı. Onlar da Muhammed Aleyhisselâm’ın geleceğini idrak ederlerse hemen iman edip dinine yardım etmelerine dair onlardan söz aldılar.

Âyet-i kerime:

“Allah vaktiyle peygamberlerden kesin söz almıştı. ‘Celâlim hakkı için, size kitap ve hikmet verdim. Sizde olan o kitap ve hikmeti tasdik edip doğrulayan bir peygamber gelecek. Ona mutlaka iman edeceksiniz ve mutlaka ona yardımda bulunacaksınız. Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?’ demişti. Onlar da ‘Kabul ettik.’ demişlerdi. Allah da ‘O halde şahid olun, ben de sizinle beraber şahid olanlardanım.’ buyurmuştu.” (Âl-i imran: 81)

Allah-u Teâlâ Muhammed Aleyhisselâm’ı yalnız İsâ Aleyhisselâm’a değil, göndereceği bütün peygamberlere tanıtmıştı.

Âyet-i kerime’de geçen yardımdan maksat; bütün peygamberlerin ümmetlerine onu tavsiye etmesi, o peygamberin Allah-u Teâlâ’nın Habib’i ve Halil’i olduğunu anlatmalarıdır, fazilet ve meziyetini duyurmalarıdır.

Bu beyân-ı ilâhî’den görülüyor ki, Allah-u Teâlâ böyle emrediyor.

Hıristiyanlar İsâ Aleyhisselâm’a inandıklarını iddia ettikleri halde ona dahi itaat etmiyorlar, karşı geliyorlar.


 

Önceki Sonraki

İçindekiler