Narcı yazar, Tevbe sûre-i şerif’inin 103. Âyet-i kerime’si ile Allah-u Teâlâ’nın Resulullah Aleyhisselâm’a, müminlere infak etmelerine dair emir verdiğini söylemektedir.
Bu husus hiç de onun dediği gibi değildir.
Tevbe sûre-i şerif’inin 103. Âyet-i kerime’sinde Allah-u Teâlâ:
“Onların mallarından sadaka al ki, bununla kendilerini temizlemiş, bereketlendirmiş olasın.” buyuruyor.
Arap kabileleri arasında zekât vermeyen bazıları, zekâtın İslâm devlet başkanına verilmeyeceğini iddiâ etmiş, bunun sadece Resulullah Aleyhisselâm’a âit bir durum olduğunu söylemişlerdi. Onların bu Âyet-i kerime’yi delil getirmelerini, bu şekildeki yanlış anlayışlarını Halife Ebu Bekir -radiyallahu anh- ve diğer Ashab-ı kiram reddetmiş, Resulullah Aleyhisselâm’a ödedikleri gibi, onun halifesine de zekât verilinceye kadar onlarla savaşmışlardı.
Hatta Ebu Bekir -radiyallahu anh- Hazretleri bu hususta “Hayvanı verse, yularını bile vermese, namazla zekât arasında fark gözeten herkesle harbederim.” buyurdu.
İbn-i Abbas -radiyallahu anh- bu Âyet-i kerime’deki sadakadan maksadın, farz olan zekât olduğunu söylemiştir.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:
“Fakirlerinize verilmek üzere, zenginlerinizden sadaka almakla emrolundum.” buyurmuştur. (Ahmed bin Hanbel)
Binaenaleyh Âyet-i kerime’deki “Al!” emri, farz olan zekâtların alınıp kabul edilmesine delâlet etmektedir.
Hiç Kur’an-ı kerim okumayan, Âyet-i kerime’lere itibar etmeyen, kendi zan kitaplarına göre konuşan ve hareket eden narcılar, “Para toplama” adı altında halkı soymalarına, paralarını gasbetmelerine bu Âyet-i kerime’yi delil göstermişler, sapıtmışlıklarını bir kere daha ortaya koymuşlardır.
Evet, Kur’an-ı kerim yüzlerce Âyet-i kerime’sinde, Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz çeşitli vesilelerle infaka teşvik etmiş, infak edenleri övmüş, fakat bunların yaptığı gibi, hiç bir şekilde gasbçılığı, saf müslümanları kandırmayı tasvip etmemiştir.
Ve size ne oluyor ki böyle hüküm veriyorsunuz?