Süleymancıların lideri durumundaki Kemal Kacar “Fâiz alınabilir” diyerek Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri inkâr etmiştir. Fâize helâl dediği için küfre düşmüştür.
Zira Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime’lerinde fâizi şiddetle yasaklamıştır:
“Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak fâizi yemeyiniz, Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i imran: 130)
Fâizin kat kat artırılması, bir borca geçmişi eklene eklene fâizin ana para kadar veya daha çok miktarı bulması demektir. Sonuç olarak fâizin azı da çoğu da haramdır.
“Ey iman edenler! Allah’tan sakınınız. Eğer imanınızda gerçek iseniz, fâizden arta kalanı bırakın almayın. Yok eğer fâizi terketmezseniz, bunun Allah’a ve Peygamber’ine açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer fâiz almaktan tevbe ederseniz, ana paranız yine sizindir. Böylece ne kimseye haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.” (Bakara: 278-279)
Hazret-i Allah’a ve Resul’üne harp ilân etmiş olan bu gibi kimseler en şiddetli bir dil ile lânetlenmişlerdir.
Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise fâizin her çeşidinin günahını otuzaltı zinâya eşit saymıştır.
Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyuruyor:
“Allah fâizi yiyeni, yedireni, şahitlerini ve kâtibini lânetlemiştir.” (Tirmizi)
“Fâiz yiyenlerle zekât vermeyenleri cehennem ateşi ile müjdele.” (Münavî)
Kemal Kacar, fâiz hakkındaki bunca Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’leri inkâr etti, fâize helâl dedi. Bu küfürdür. Bu doğrudan doğruya kendi dinini ilândır. Buna inanan ve uyanlar da küfre düşmüştür.