İşte bu din kurucuları, nam ve şöhret ziyafetlerine “İftar” ismini vermişler. Aslında onlar hep böyle yaparlar. Dini dünyaya âlet ederler. Ramazanda iftar, sair vakitlerde himmet gecelerinde bu işleri yapıyorlar.
Bunlar para topladıkları gecelere himmet gecesi ismini vermişler. Oysa talebelerden de gayet yüksek para alıyorlar.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyuruyor:
“Onlar, kendi canları çektiği halde; yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Biz sizi sadece Allah rızâsı için yediriyoruz, sizlerden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. Biz sert ve belâlı bir günde Rabb’imizden korkarız.
Allah da onları bu yüzden o günün fenâlığından korur, onların yüzüne parlaklık ve sevinç verir.” (İnsan: 8-9-10-11)
Bu fazilet ve meziyet İslâm inancına ve ahlâkına göredir.
Biz bu Âyet-i kerime’lere bakarak çalışırız. Dilenmeyiz.
Koyun postuna bürünen kurtların şerrinden Allah’ıma sığınırım.
•
Buradaki gayemiz; bu sapmışları, halka bildirmektir. Bunlara soyulmayın, yolunmayın.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu kimseleri bize çok güzel tanıtıyor:
“Ahir zamanda öyle kimseler türeyecektir ki, bunlar dinlerini dünyalığa âlet edeceklerdir. İnsanlara karşı koyun postuna bürünmüş gibi yumuşak ve güzel huylu görünürler. Dilleri şekerden bile tatlıdır, amma kalpleri kurt gönlü gibidir.
Aziz ve Celil olan Allah-u Teâlâ (bu gibi kimseler için) şöyle buyuruyor:
Bunlar acaba benim sonsuz affediciliğime mi güveniyorlar, yoksa bana karşı meydan mı okuyorlar? Ululuğum hakkı için, onlara öyle ağır bir musibet vereceğim ki aralarında bulunan yumuşak başlılar şaşakalacaklardır.” (Tirmizî)
Dinden çıkmış, bir daha da dine giremeyecek olan bu kimseleri Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’ler ile size tanıtmaya çalışıyorum.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“İnsanlar içinde öyleleri vardır ki, Allah’tan gayrısını O’na emsal tutarlar ve onları Allah’ı sever gibi severler.” (Bakara: 165)
İşte bu bölücüler var ya, iman ettikleri imama öylesine sarılmışlar ki, Allah-u Teâlâ’nın hükmü açık açık karşılarında okunduğu halde, hiç bir tanesi mütenebbi olup “Allah-u Teâlâ’nın emrine uyalım!” demiyor. Çünkü iman ettiği imama bağlanmış ve orada kalmış.
Amma Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’nin devamında buyuruyor ki:
“İman edenlerin Allah’a sevgileri ise her şeyden sağlamdır.”