Kullarının dünya ve ukbâ mutluluklarını temin için hükümler koyan, hudutlar çizen, niyaz ve dileklerini işitip muradlarını veren Zât-ı Ecell-ü Alâ’ya hamdeder, senâların en güzeli ile O’nu senâ ederiz.
“Hiçbirinizin arzusu benim tebliğ ettiğim şeylere uymadıkça mümin olmuş olamazsınız.” buyuran, her hâl ve ahvâli İlâhî irâde’ye uygun olan, müminlere karşı şefkatli ve onların güçlüğe, sıkıntıya uğramaları kendisine ağır gelen, en güzel numunemiz; Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafâ’ya, Âl ve Ashâb-ı kiram’ına, kıyamete kadar ona tâbi olup, bir kalıp gibi izine basa basa gidenlere salât-ü selâm olsun.
Günümüz İslâm dünyâsında müslümanların fırkalara ayrıldığı, senlik-benlik kavgası, liderlik önderlik dâvâsı, makam nam ve menfaat kaygısı ile ihtilâf ve tefrikaya düştükleri acı bir gerçektir.
Âyet-i kerime’ler ve Hadis-i şerif’ler incelendiği zaman apaçık görülür ki İslâm dini kardeşlik dinidir. Müslümanlar ana-baba bir kardeş gibidirler. İslâm’da tefrikanın, bölücülüğün, benlik dâvasının aslâ yeri yoktur ve şiddetle yasaklanmıştır.
Buna rağmen din-i mübinimizi ve güzel vatanımızı paramparça yapmak isteyen bölücü gruplar, başlarına birer imam tayin etmişler, müslümanları kendilerine çekip çevirmeye çalışmaktadırlar. Allah-u Teâlâ bu gibilere “Sapıktır” ismini veriyor, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise “Türeme” diye vasıflandırıyor.
Menfaatleri uğruna bölücülük yapan, küfrü İslâm’la karıştıran, kendi zan kitaplarına uyarak din kuran bu bölücüler, hiç farkına varmadan dinden çıkmaktadırlar.
“İlâhi Görüş Birliğine Dâvet” adlı kitapçık bu yeni baskısında muhterem müellif tarafından tekrar düzenlenmiş, daha önceki beyanlarına ek olarak daha geniş beyanlar ve yeni izahlar yapmışlardır.
Bir taraftan Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerle bölücülerin içyüzlerini ortaya serip, kötü emel ve niyetlerini meydana çıkarırken, diğer taraftan da; Allah-u Teâlâ’nın bunca emirlerine aldırmayıp, dinleri ve kitapları ayrı olan bu bölücülere arka çıkanların, onları müslüman gibi göstermeye çalışanların gaflet ve cehaletlerini ortaya koymaktadırlar. Allah-u Teâlâ’nın müminlerin birleşmelerini emrettiğine dâir Âyet-i kerime’ler, birleşmeyip bölücülük yapanlar hakkında verdiği hüküm ve cezalar bir bir ele alınarak izah edilmekte, müslümanlar nifaktan ittifaka davet edilmektedir. Zira “Devlet ittifaktan doğar, devletsizlik ise nifaktan...”
Kitabımız birdir; o halde Allah ve Resul’ünde birleşmemiz gerekiyor, bölücülerin zan kitaplarında değil!... İşte bu kitapla müslümanlar İlâhi Görüş Birliği’ne davet edilmekte, hakiki kardeşlik ve birliğin ancak ve ancak İslâm dininde olacağı izah edilmektedir.
“Selâm olsun O'nun beğinip seçtiği kullarına.”(Necm: 59)
“Selâm olsun hidâyete tâbi olanlara.”
(Tâhâ: 47)
Eseri Neşre Hazırlayanlar