İsâ Aleyhisselâm otuz yaşlarında iken vahiy geldi, peygamberlikle vazifelendirildi.
Âyet-i kerime’lerde şöyle buyurulmaktadır:
“Sonra onların izleri üzerinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsâ’yı da arkalarından gönderdik ve ona İncil’i verdik. Ona uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk.” (Hadid: 27)
“Onların izleri üzerine arkalarından Meryem oğlu İsâ’yı, ondan önce gelmiş bulunan Tevrat’ı doğrulayıcı olarak gönderdik.
Ve ona, yol gösterici, aydınlatıcı olan ve önündeki Tevrat’ı tasdik eden İncil’i sakınanlara öğüt ve yol gösterici olarak verdik.” (Mâide: 46)
•
Kendisini ve peygamberliğini İsrailoğullarına şöyle takdim etti:
“Ben size Rabbinizden bir mucize ile geldim. Size çamurdan bir kuş sureti yapar, ona üflerim ve Allah’ın izni ile o hemen kuş oluverir. Yine Allah’ın izni ile körü ve alacalıyı iyileştirir, ölüleri diriltirim. Ayrıca evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer inanmışsanız, bunda sizin için bir ibret vardır.
Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik etmekle beraber size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmak üzere gönderildim. Size Rabbinizden bir âyet getirdim. O halde Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’na kulluk edin. İşte bu doğru yoldur.” (Âl-i imran: 49-51)
•
İsâ Aleyhisselâm’ın birçok mucizesi hakkında Kur’an-ı kerim’de şöyle haber veriliyor:
“Allah’ın, peygamberleri toplayıp da ‘Size ne cevap verildi?’ dediği gün onlar ‘Bizim hiç bir bilgimiz yok, şüphesiz ki gizlilikleri hakkıyla bilen ancak sensin!’ diyecekler.
Allah o zaman şöyle diyecek:
Ey Meryem oğlu İsâ! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Seni kudsî ruh ile desteklemiştim. Beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretmiştim.
Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapıyor ve ona üflüyordun, benim iznimle hemen kuş oluyordu.
Anadan doğma körü ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyordun.
Ölüleri benim iznimle hayata çıkarıyordun.
İsrailoğullarına apaçık delillerle geldiğin zaman, onlardan inkâr edenler ‘Bu apaçık bir büyüdür.’ demişlerdi de ben onların sana zarar vermelerini önlemiştim.” (Mâide: 109-110)
“Meryem oğlu İsâ şöyle dedi;
Ey Rabbimiz! Bize gökten, bir sofra indir ki, bizim için, geçmiş ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir âyet (mucize) olsun.
Bizi rızıklandır, zaten sen, rızık verenlerin en hayırlısısın.” (Mâide: 114)