Âhir Zaman Âlimleri

Cep Kitapları

Âhir Zaman Âlimleri

Talâk (Boşama)


Yaşar Nuri kitabının 434. sayfasında:

Bakara sûre’sinin 229. âyetini de heva ve hevesine göre yorumlamış ve nikâh akdini, tarafların eşit olduğu ticari akitlere teşbih ederek bir sürü mütâlaadan sonra şu neticeye varmıştır;

“Kısacası şöyle veya böyle, kadının da boşama hakkı olduğunu açık bir biçimde görmekteyiz.”

Cenâb-ı Hakk Kur’an-ı kerim’de şöyle buyuruyor:

“Boşanma iki defadır. Bundan sonra kadını ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermek lâzımdır.” (Bakara: 229)

“Eğer erkek, karısını üçüncü bir defa daha boşarsa, bundan sonra kadın başka bir erkeğe nikâhlanmadıkça kendisine helâl olmaz. Bu ikinci koca onu boşarsa, Allah’ın hudutları içinde duracaklarına inandıkları takdirde tekrar birbirlerine dönmelerinde bir günah yoktur. Bunlar anlayan bir topluluk için Allah’ın açıkladığı hudutlardır.” (Bakara: 230)

“Ey müminler! Mümin kadınları nikâhlayıp da, henüz onlara dokunmadan boşarsanız, sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. Bu takdirde hemen nikâh haklarını verin ve güzellikle serbest bırakın.” (Ahzab: 49)

Görüldüğü üzere Kur’an-ı kerim’in bu ifadesi, erkeğin kadına hakim olduğunu, ancak bu hakimiyyetin, rastgele değil, hizmetle ve hıfz-u himaye ile oranlı olduğunu bildirir.

İşte bu Âyet-i kerime’ler boşama yetkisinin müstakilen erkeklere ait olduğunu ve onların ihtiyarına bağlı bulunan bir iş olduğunu ifade etmektedir.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde:

“Talâk hakkı, erkeğindir.” buyurmuşlardır.

Binaenaleyh; Yaşar Nuri daha birçok konuda yalan yanlış fetvâlar vermekte, halkı şaşırtıp saptırmakta, reformcu, zihniyetini sergilemektedir.

Ancak Allah-u Teâlâ:

“Onların çoğu zanna uyarlar, gerçekte ise zan hakikat karşısında hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını tamamen bilmektedir.” buyuruyor. (Yunus: 36)

Daha buna benzer birçok konuda İslâm’ın emir ve hükümlerini hafife almakta, küfre düşmekte inananların gönüllerini bulandırmakta, İslâm’da büyük tefrika çıkarmaktadır.

“Doğrusu bir çokları bilmeden heva ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’am: 119)

Âyet-i kerime’lere ve Allah-u Teâlâ’nın hükümlerine ters konuştuğu için nefis arzusunu ilâh edinmiş şirke düşmüştür.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:

“Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? Onu şirkten sen mi koruyacaksın.” buyuruyor. (Furkan: 43)

Hülasâ-i kelâm, bu gibi âlim görünen cahilleri tanıyın. Nasıl küfre kaydığını siz de görün âlemde görsün.

Bu gibilerin sözlerine kulak vermeyin. Allah-u Teâlâ’nın emir ve hükümlerine Resulullah Aleyhisselâm’ın sünnet-i seniyyesine tâbi olun.

 

“Selâm olsun hidayete tâbi olanlara.”

(Tâhâ: 47)


 

Önceki Sonraki

İçindekiler