Yine bir safsatasında:
“Abdest âyetine göre ayakların yıkanmasını veya meshedilmesini söylemek mümkün değildir.” diyor. (Sayfa: 659)
Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- ve Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre:
“Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- bir seferde ashabına arkadan yetişmiş idi. Onların abdest alırken ayaklarını iyice yıkamadıklarını gördü, ökçelerinde suyun isabet etmediği, ıslanmamış yerler göze çarpıyordu. Bu hâli gören peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz en yüksek sesi ile, iki veya üç kere: “Cehennem’de yanacak ökçelere yazık! Abdestinizi tam ve eksiksiz alın.” buyurdu. (Buhari. Tecrid-i Sârih: 55, Müslim: 240-241)
Ömer ibnü’l-Hattâb -radiyallahu anh- den rivayete göre:
“Bir kişi abdest almış ve ayağının üzerinde tırnak kadar kuru yer bırakmış bunu gören Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- “Dön de abdestini güzelce al.” buyurmuş, o kimse de dönüp abdestini tamamlamış ve sonra namazını kılmıştır.” (Müslim: 243)
Hadis-i şerif’lerden anlaşıldığı üzere Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve ashab-ı kiram efendilerimiz ayaklarını yıkamışlar ve yıkanmasını emir buyurmuşlardır.
Âlim geçinen bu kimse, kendi maskesini kendi elleriyle çıkarmış asliyetini âlem-i İslâm’a göstermiştir.