İnsanoğlu bulunduğu yolun “Hidâyet yolu” olup olmadığını enine boyuna tahkik etmelidir. Gittiği yolun “Allah yolu” olduğunu gösterecek sağlam delilleri olmalıdır. Kendisinden önce, bulunduğu yola koyulmuş insanların hedeflerine emniyet içinde varabildiklerini müşahede etmiş olmalıdır. Bu tahkik yapılmazsa insan bir dalâlet çukuruna girer, orada bocalarken ömrünü de tüketmiş olur. Böylece ahirete gider. Büyük pişmanlık, fakat hiç faydası yok.
Ne aradığını bilmezse şekle aldanır. “Aradığım budur!” diye bir yere saplanır ve orada kalır. Ömrünü hiçe müncer etmiş, ebedî hayatını da öldürmüş olur.
Bir yol ki Hakk’tan kula gider, o yolda saâdetler vardır. Bir yol ki kuldan Hakk’a gider, bütün felâketler o yoldadır.
Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz birçok Hadis-i şerif’lerinde Asr-ı saâdet’ten kıyametin kopmasına kadar geçecek zaman içerisinde zuhur edecek olan birçok fitneleri gerek kapalı olarak gerekse açık olarak haber vermiş; fitnelerin “Gecenin karanlıkları gibi her tarafı saracağını, her fitnenin bir öncekini aratacağını, bu sebeple hayatta olanların kabirdekilere gıpta edeceklerini, müslümanların fitne dönemlerinde sabır ve teenni ile hareket etmelerini ve imkânları nispetinde kalabalıklardan kaçınmaları gerektiği”ni bildirmiş, ümmet-i muhteremesini gelecek fitnelere karşı uyarmıştır. Günümüzde ise, haber verdiği o fitnelerin gün yüzüne çıktığı bir fitne devrinde yaşıyoruz. Onun içindir ki hakikati aramak, hakikati bulmak ve yaşamak çok lüzumludur. Çünkü o hakikat ehli pek azdır.
Yayın Tarihi: 2002
Kapak: Selofanlı Bristol Karton Kapak
Kâğıt Cinsi: 70 gr. 1. Hamur Beyaz Kâğıt
Ebat: 11x16 cm
Sayfa Sayısı: 80
Hakikat ve Zan
Hidayet Yolunu Arayanlar
Kendilerinin Hidayette Olduklarını Zannedenler
Şeytanlaşmış İnsanlar
Suret-i Haktan Görünerek Yoldan Çıkaranlar
Hakk’a Uyanlar, Bâtıla Sapanlar
Perdeli Kalpler, Kapalı Kulaklar
İstiâze
Hidayet
Dalâlet