(Muhterem Ömer Öngüt -Kuddise Sırruh- Hazretleri’nin kitaplarının her bir cildinin arkasında yayınlanmasını emir buyurdukları vasiyetleridir.)
DEVAMI..
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri Hazret-i Allah'ın sevdiği, seçtiği, irşad ile vazifelendirdiği, Nûr-i Muhammedî'nin varisi, her hâl ve ahvali ile numune, büyük bir Zât-ı âli, bir mutasavvıftır. Kendileri 2010 yılında ahirete irtihal etmişlerdir.
Çok kemâlli, çok dirayetli, çok azimli bir zâttı. Hiçbir boşluğu, hiçbir boş anı, hiçbir boş sözü yoktu. Her hâl ve ahvali ilâhî ahkâma, Sünnet-i seniyye'ye riayetli idi. Her anı ilâhî haşyetle doluydu. İhvanıyla, insanlarla büyük bir sevgi, tevâzu ve hoşgörü ile hemhal olurlardı. Sohbetlerinde, eserlerinde İslâm'ı, imanı, Allah ve Resul'ünü, tasavvufu, Nûr-i Muhammedî'yi anlattı.
Maddeye, menfaate zerre kadar tenezzül etmezlerdi.
"Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar." (Yâsin: 21) Âyet-i kerime'sini düstur edinmişlerdi.
Daima hakikati beyan ederler, Allah ve Resul'ünün hükmünden zerre taviz vermezlerdi. Allah-u Teâlâ'nın vazifedar kılması ile cep cihadçılarının, din ve vatan bölücülerinin, âhir zaman ulemasının, sahte müslümanların, sahte mutasavvıfların ifsadını engellemek için kalemle mücadele ve mücahede etmişlerdi. İman ve vatan kahramanı büyük bir Zât-ı âli idi.
Evliyâullah Hazerâtı'nın haber verdikleri, vasıflarını, mücadelesini, eserlerini, bütün hususiyetlerini ifşa ettikleri âhir zamanda geleceği müjdelenen Hatmü'l-Evliyâ bu Zât-ı âli idi. Eserleri ile, ruhaniyeti ile irşad ve mücadelesi devam etmektedir.
Muhterem Ömer Öngüt -Kuddise Sırruh- Hazretleri'nin gayesi "İman ve Vatan"dır.
"İlâhî Görüş Birliği'ne Dâvet" isimli eserinde şöyle buyurmuşlardır:
"Asıl gayemiz; Nûr-i Muhammedî'nin yayılması, müslüman kardeşlerimizin Allah ve Resul'ünde birleşmesidir.
Tefrikaya düşüren bölücü ve tahripçilere emniyet ve iktidâ etmeyiniz. Zira onlar "Cumayı kıldırmamak"la müslümanları münafıklığa, "Fâiz almak helâldir." diyerek küfre itiyorlar. Kur'an-ı kerim'de zekât verilecek yerler apaçık belirtildiği halde, gayesi dışında menfaatleri için zekât topluyorlar.
Bu hareketleri ile hem İslâm'ı aslından uzaklaştırıyorlar, hem Ümmet-i Muhammed'in bölünmesine, hem de güzel vatanımızın parçalanmasına sebep oluyorlar.
Gerçekten Allah ve Resul'ünde birleşelim ki, iç ve dış düşmanlara karşı mücadele edelim."
"İmansız vatan, vatansız iman muhafaza edilmez." buyurmuşlardı. İman ve vatan ın muhafazası için iç ve dış düşmanlara karşı mücadele ettiler.
Bu uğurda hiç kimseden bir şey istemedi, canıyla malıyla cihad etti. Bu sebeple birçok eziyet ve iftiralara maruz kaldı.
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri her anında ilâhi yakınlık ve haşyet ile dolu, Allah ve Resulullah aşığı, öyle kemalli, öyle dirayetli, öyle şecaatli bir Zât-ı âli idi ki; Allah ve Resul'ünden başka hiçbir kimse onu yönetemez, yönlendiremez.
Böyle bir suâlin sorulmasına sebep olanlar Muhterem Ömer Öngüt -Kuddise Sırruh- Hazretleri'ninin beyanları ve eserleri ile mücadele ettiği başta FETÖ olmak üzere din ve vatan bölücüleridir. Zira bu bölücüler dinde bölücü oldukları gibi vatanda da bölücü oldukları için kendilerinin aleyhinde gördükleri herkesi "Devletin adamı" yahut "Birilerinin adamı" olarak görürler ve bu yaftayı yapıştırmak isterler, iftira atmaktan çekinmezler.
Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in ayak izinden şaşmadan yürüyen, Allah-u Teâlâ'nın hükmünü beyan etmekten zerre inhiraf etmeyen, kimseden çekinmeyen, kimseden korkmayan, bu meyanda gerekirse milyonları karşısına almaktan imtina etmeyen büyük bir Allah dostudur. Hiçbir kimse onun üzerinde tasarruf edemez, sinsilikle bile olsun onun iradesine yön veremez.
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin eserleri ve mücadelesi incelendiğinde görülecektir ki;
Bu Zât-ı âli'ye
En önce; FETÖ karşı!
Din ve vatan bölücüleri karşı!
Din ve iman hırsızları, cep cihadcıları karşı!
Sahteler, sûret-i haktan görünen imamlar (önderler) karşı!
Sahte mutasavvıflar, sahte vahdet-i vücutçular, şeyh şeytanları karşı!
Din-i İslâm'ı bozmak, tahrif etmek isteyen âhir zaman ulemâsı karşı!
Başka kim karşı?
Türkiye'de gözü olan, Türkiye'deki bu fitne gruplarını destekleyen, bu vatanı parçalamak, bu milleti birbirine düşürmek isteyen kâfir ve küffar karşı, Amerika karşı, yahudiler karşı, Vatikan karşı! Papa ve papazlar karşı! Zira bu Zât-ı âli'nin mücadelesi bunların önündeki en büyük engeldir.
Muhterem Müellife ait bu Meâl-i âlinin bilgisayar Hatlı Kur'an-ı Kerim metni Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanlığı tarafından mühürlüdür. Kuşe kâğıda, yaldızlı 5 renk olarak basılmış olup ciltleri maklepli ve kutuludur.
Tasavvuf, İslâmî ilimlerin özü ve kaynağıdır. Esrar odasının ilâhî sırlarına mazhar olabilmek ve hakikati anlamak için kurulmuş ilâhi bir ilim-irfan mektebidir. Bu tahsil sayesinde bütün ilimlerin özüne inilir.
Bu kitapla müslümanlar İlâhi Görüş Birliği’ne dâvet edilmekte, hakiki kardeşlik ve birliğin ancak ve ancak İslâm dininde olacağı izah edilmektedir. “Devlet ittifaktan doğar, devletsizlik ise nifaktan!..”
Muhterem müellif Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri FETÖ Terör Örgütü’nün içyüzünü 1994 yılından itibaren Hakikat Aylık islâm Dergisi’ndeki makaleleri ile duyurmaya çalışmışlar, 1999 yılında da bu eseri neşretmişlerdir.
'Onların âlimleri gökkubbe altındakilerin en şerlileridir. Fitne onlardan çıktı, yine onlara dönecektir.' (Beyhâkî). Bunlardan Birkaçı: Yaşar Nuri Öztürk, Edip Yüksel, İskender Evrenesoğlu, Nazmi Sakallıoğlu, Refet Kayserilioğlu.
'Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiçbir ilgin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir.' (En’am: 159)